Şunun için etiket arşivi: manset

Ramazan ayı boyunca her gün bir bitki çayı ile iyi hissetmek artık çok kolay olacak. Özellikle yemek sonrasında içilen, spazm giderici özelliği ile bilinen rezene ve papatya bitkileri, Ramazan’ı keyifle yaşamanıza yardım edecek.

İftar sonrasında içilecek bir fincan rezene veya papatya çayı spazm giderici özelliği ile mideyi rahatlatarak, rahat bir uykuyla sahura hazırlanmayı kolaylaştıracak.

Rezene çayının faydaları nelerdir?

Sindirim sistemiyle ilgili sorunu olanlar için, mide ve gaz rahatsızlığına iyi geldiği bilinen rezene Ramazan’da iftar sonrası için idealdir.

Papatya çayının faydaları nelerdir?

Papatya çayı, yumuşak içimiyle günün her saatinde rahatlamak isteyenlerin tercihi oluyor. Bal ile mükemmel uyum sağlayan papatya çayı, iftar sonrasında da rahatlamayı sağlayarak, vücudu güzel bir uyku ve sahura hazırlıyor.

Lavanta çayının faydaları nelerdir?

Gaz ve şişkinlik söktürücü özelliğe sahip lavanta yağı, aynı zamanda kendinizi daha sakin hissetmenize yardımcı olur. 1 su bardağı su ve 1 tatlı kaşığı lavantayı cezveye alıp kapağını kapatıp 5 dakika kaynatıp ocaktan indirin. Hafif ılındıktan sonra süzerek şifa niyetine için.

California Walnut Commission, Omega-3’ün faydalarına dair farkındalığı artırmak ve cevizin ne denli seçkin bir bitki bazlı Omega-3 ALA (alfa-linolenik asit) kaynağı olduğunu vurgulamak için “3’ün Gücü” küresel tanıtım kampanyasını duyurdu. Ceviz kolayca temin edilebilen, yemeklerde ve atıştırmalıklarda kullanımı çok yönlü bir besin. Ayrıca insanlar için önerilen günlük bitki bazlı omega-3 ALA ihtiyacını (erkekler için günde 1,6 g ve kadınlar için günde 1,1 g), lezzetli bir biçimde karşılamayı mümkün kılıyor.

Öte yandan, Omega-3 eksikliği tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın bir sorun. Özellikle şehirlerdeki yoğun yaşam ve işlenmiş gıdalardan oluşan beslenme programları düşünüldüğünde Omega-3 tüketimimizde bir eksiklik olduğu söylenebilir.

Ceviz, araştırmalarla kalp sağlığı, beyin sağlığı ve sağlıklı yaşlanmada rol oynayabileceği gösterilen önemli miktarda bitki bazlı Omega-3 ALA (2.5g/oz) içeren tek ağaç yemişi.2,3,4 Balık ve yosun gibi deniz kaynaklarında yaygın olarak bulunan EPA ve DHA ile ceviz, keten, chia tohumları gibi gıda kaynaklarında bulunabilen temel bir bitki bazlı yağ asidi olan ALA da dahil olmak üzere üç Omega-3 formu var. Araştırmalar, deniz kaynaklarının daha yaygın olarak bilinen faydalarından farklı olarak ALA’nın benzersiz faydalarını ortaya çıkarmaya devam ediyor.

Her gün sadece bir avuç ceviz, vücut sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir.

Kampanya, dünyanın dört bir yanındaki insanların günlük yemeklerine ve atıştırmalıklarına bir avuç ceviz eklemesini kolaylaştırıyor. Mart ayı boyunca, küresel kampanya birden fazla kıtada aynı anda sürdürülecek ve perakende promosyonları, reklamları, yemek tariflerini, videoları ve daha fazlasını içerecek – böylece tüketiciler çok kültürlü yemek deneyimini evlerinde kolayca yaşayabilecekler.

California Walnut Commission Uluslararası Pazarlama Direktörü Pam Graviet, “Geçtiğimiz iki yılda Power of 3 kampanyasıyla inanılmaz bir başarı elde ettik ve bu kampanyayı 2022’de de başlatmak için heyecan duyuyoruz” dedi. Graviet, sözlerine şöyle devam etti: “Daha fazla insanın bitki bazlı yeme alışkanlığını benimsemesiyle cevizlerin, bireylerin kişisel hedeflerine ulaşmada nasıl yardımcı olabileceğini paylaşmanın harika bir yolu oldu. Ceviz sevenlerin kişisel deneyimlerini nasıl paylaştığını görmek her zaman heyecan verici.”

Tüketiciler, #3’üngücü hashtag’ini kullanarak sosyal medyada, her seferinde bir avuç ceviz ile sağlıkları için nasıl daha fazla çaba gösterdiklerini paylaşabilirler. Bitki bazlı omega-3 ALA ve California cevizleri ile lezzetli tarif fikirleri hakkında daha fazla bilgi için www.californiawalnut.com.tr web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Bitki Bazlı Omega-3 ALA’nın Arkasındaki Bilim:

ALA ve Kalp Sağlığı

Advances in Nutrition’da yapılan bir araştırma, ALA’nın tıpkı EPA ve DHA’ya odaklanan çalışmalarda gördüğümüz gibi kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur.3 Kaynak taraması, ALA’nın inme ile kalp krizi de dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalığın birincil ve ikincil korunmasında potansiyel olarak yararlı rolünü gösteren kanıtlar sağlamıştır. The Journal of Nutrition’da yayınlanan bir klinik araştırmaya göre, ceviz gibi gıdalardan omega-3 ALA açısından zengin bir beslenme düzeni, anti-inflamatuar etkiler yoluyla kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.5 Şu anki gelecek vaadeden veriler göz önüne alındığında, ALA’nın kardiyovasküler hastalık riski üzerindeki etkilerini netleştirmek ve kalp sağlığı yararları için tüketilmesi önerilen ALA miktarını belirlemek için iyi kontrol edilen klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.

ALA ve Beyin Sağlığı

ALA ve Sağlıklı Yaşlanma

Journal of the American College of Cardiology (2020) dergisinde yayınlanan bir araştırma, deniz veya bitki bazlı omega-3’ler açısından zengin gıdaların düzenli tüketimine ve kalp krizi geçiren kişilerde ölüm riskine baktı. 7 Ek olarak, Akdeniz diyetinin faydalarını inceleyen en büyük klinik çalışmalardan birinden yapılan araştırmalar, yüksek kardiyak riski olan ve besinsel ALA ile yüksek bir balık tüketimini destekleyen beslenme düzeni olan yaşlı İspanyol bireylerin (55-80 yaşları), tüm nedenlere bağlı ölüm risklerinin azaldığını gördü. 8 Özellikle, ALA’dan günlük kalori alımının en az %0,7’sini tüketen çalışma katılımcılarının, tüm nedenlere bağlı ölüm riski %28 daha azdır.

1 Enerji, karbonhidrat, lif, yağ, yağ asitleri, kolesterol, protein ve amino asitler için besinsel referans alımları (Makrobesinler) (2005) NAS. IOM. Gıda ve Beslenme Kurulu.

2Destekleyici ancak kesin olmayan araştırmalar, düşük doymuş yağ ve düşük kolesterol diyetinin bir parçası olarak günde 1,5 ons ceviz yemenin ve fazladan kalori almamanın, koroner kalp hastalığı riskini azaltabileceğini göstermektedir. (FDA) Bir ons ceviz, 18 gr toplam yağ, 2.5 gr tekli doymamış yağ, 13 gr çoklu doymamış yağ, 2.5 gr alfa-linolenik asit – bitki bazlı omega-3 içerir.

3 Fleming JA, Kris-Etherton PM. α-linolenik asit ve kardiyovasküler hastalık faydaları için kanıtlar: eikosapentaenoik asit ve dokosaheksaenoik asit karşılaştırmaları. Advances in Nutrition 2014;5(6):863S-76S. doi: 10.3945/an.114.005850.

4Sala-Vila A, Valls-Pedret C, Rajaram S, Coll-Padrós N, Cofán M, Serra-Mir M, Pérez-Heras AM Roth I1, Freitas-Simoes TM1, Doménech M1, Calvo C, López-Illamola A, Bitok E, Buxton NK, Huey L, Arechiga A, Oda K, Lee GJ, Corella D, Vaqué-Alcázar L, Sala-Llonch R, Bartrés-Faz D, Sabaté J, Ros E. Effect of a 2-year diet intervention with walnuts on cognitive decline(Ceviz ile 2 yıllık diyet müdahalesinin bilişsel gerileme üzerine etkisi.) The Walnuts And Healthy Aging (WAHA) çalışması: randomize kontrollü bir çalışma. Am J Clin Nut.2020;111(3): 590–600, https://doi.org/10.1093/ajcn/nqz328

5Zhao G, Etherton TD, Martin KR, Batı SG, Gillies PJ, Kris-Etherton PM. Besinsel alfa-linolenik asit, erkek ve kadınlarda hiperkolesterolemik inflamatuar ve lipid kardiyovasküler risk faktörlerini azaltır. J Nutr. (Journal of Nutrition) 2004; 134:2991-7. doi: 10.1093/jn/134.11.2991

6Barceló-Coblijn G, Murphy EJ. Alfa-linolenik asit ve daha uzun zincirli n3 yağ asitlerine dönüşümü: İnsan sağlığına faydaları, n-3 yağ dokusu asidi düzeylerini korumadaki rolü. Prog Lipid Res. 2009;48(6):355-74. doi: 10.1016 / j.plipres.2009.07.002.

7Lázaro I, Rueda F, Cediel G ve diğ. Akut Miyokard Enfarktüslü Hastalarda, dolaşımdaki Omega-3 Yağ Asitleri ve advers etkiler. Amerikan Kardiyoloji Koleji Dergisi. 2020 Ekim, 76 (18) 2089–2097. doi:10.1016/j.jacc.2020.08.073

8 Sala-Vila A, Guasch-Ferré M, Hu FB ve diğ. Besinsel α-linolenik asit, deniz ω-3 yağ asitleri ve yüksek balık tüketimi olan bir popülasyonda ölüm oranı: PREvención con DIeta MEDiterránea (PREDIMED) çalışmasından elde edilen bulgular. Amerikan Kalp Derneği Dergisi. 2016;5(1): e002543. doi: 10.1161/JAHA.

Daha canlı, gür ve parlak saçlara sahip olmak ister misiniz? Karanfil suyunun saça faydaları sayesinde, çok güzel sonuçlar alabilirsiniz. Evde, doğal malzemelerle hazırlanan karanfil suyu, saç dökülmesini azaltmak için yardımcı oluyor. Kendinize bir şans verin ve bunu mutlaka deneyin!

Saç için karanfil suyu kullanan kadınlar ve erkekler, son derece memnun. Çünkü, düzenli kullanım ile saç dökülmesinde gözle görülür azalma olduğunu dile getiriyorlar. Bununla beraber, saç telleri kalınlaşıyor ve karanfil suyu etkisiyle daha gür bir görünüm kazanıyor.

Karanfil suyu nasıl yapılır?

Tahmin ettiğinizden daha kolay bir şekilde hazırlayabilirsiniz. 1 su bardağı oda sıcaklığında suyu ve 10 adet karanfili cezveye alın ve üzerine bir kapak kapatın. Kısık ateşte, bir taşım kaynayana kadar tutun. Ardından ocaktan indirin ve soğuması için bekletin. İşte, bu kadar saçlar için faydalı karışım hazır!

Saçlar için karanfil kürü nasıl kullanılır?

Hazırlaması kadar kullanımı da çok kolaydır. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, her gün düzenli olarak uygulamaktır. Sabah veya akşam, özellikle saç diplerine karanfil suyunu sürün. Her bölgeye yayılması için saçlarınızı tarayın. Kendi kendine kurumaya bırakın. İçiniz rahat olsun: Karanfil kürü, kesinikle saçlarda yağlı bir görünüm bırakmıyor. Bu yüzden de saç dökülmesini azaltmak isteyenler için konforlu bir tercih oluyor.

Karanfil suyunun saça faydaları nelerdir?

Bizler de büyük bir memnuniyetle kullanıyoruz. Çünkü, hem saç derisini hem saç köklerini çok güzel bir şekilde besliyor; saç tellerinin sağlıklı bir biçimde kalınlaşmasını sağlıyor. Günümüz şartlarında herkesin bütçesine uygun ekonomik bir tarif olduğu için de gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz.

Ana hatlarıyla;

  • Saç dökülmesini azaltır.
  • Yeni saçların oluşumunu destekler.
  • Saç derisini iyileştirir.
  • Saçların daha gür olmasını sağlar.
  • Parlaklık, hacim ve canlılık verir.

Karanfil suyu kaç gün dayanır?

Cam bir kavanoza veya şişeye aldığınız karanfil suyu yaklaşık 1 hafta boyunca taze kalır. Zaten, her gün saç uçları ve diplerine sürdüğünüz için hafta sonuna kadar bitmiş olur. Yani, bir kere hazırladığınızda bitene kadar kullanabilir ve sonra yenisini yapabilirsiniz.

Karanfil suyu hakkında merak edilenler:

Emin olabilirsiniz ki karanfil suyu saç rengini koyulaştırmaz. Boyalı ya da boyasız tüm saçlar için uygundur. Düzenli kullanım ile ilk bir hafta sonrasında etkisini göstermeye başlar. Her gün sürerseniz, çok daha yararlı olur. Saçlarınız iyice güzelleştikten sonra, birer gün arayala kullanmaya devam edebilirsiniz.

Saç dökülmesinin olası nedenleri nelerdir?

Yetersiz beslenme, stres, alkol ve sigara kullanımı saç dökülmesine neden olabilir. Bazen, bunların hiçbiri yokken sadece iyi bakılmadığı için de cansızlaşabilir. Bir kan tahlili yaptırıp, vitamin ve mineral değerlerinizi kontrol ettirebilirsiniz. Eğer bir eksiklik varsa, doktorunuzun önerdiği şekilde takviyeler kullanmak yararlı olacaktır. Şampuan seçimlerinizi bitkisel ve besleyici olandan yana yapabilirsiniz. Ne kadar az kimyasal madde içerirse, o kadar yararlı olacaktır. Unutmayın ki, haftada belki iki üç kez kullandığınız şampuanın içeriği ve kalitesi düşündüğünüzden çok daha önemli olabilir.

Prof. Dr. Bülent TIRAŞ, doğum kontrol haplarının ne zaman korumaya başladığı konusunda bilgi verdi.

Doğum Kontrol Hapı Ne Zaman Korumaya Başlar?

Doğum kontrol hapları, içerisinde hormon bulunan ve gebeliği engellemek veya bazı hastalıklarının tedavisini gerçekleştirmek için kullanılan haplardır. Doğum kontrol hapları, düzenli olarak kullanıldığında gebeliğe karşı yüksek koruma sağlayan doğum kontrol yöntemlerinden bir tanesidir.

Doğum kontrol haplarının farklı çeşitleri olduğu için hapların ne zaman korumaya başlayacağını anlamak adına öncelikle haplar arasındaki farklılıklara göz atmak gerekir.

Doğum Kontrol Hapı Çeşitleri

Doğum kontrol hapları, doğum kontrol yöntemleri arasında en sık kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Doğum kontrol hapları, içerdikleri hormonlara göre farklı şekilde koruma sağladıkları için sizin için uygun olanını bulmak için doktorunuza danışmanız önemlidir.

Doğum kontrol haplarının temelde iki tür olduğu söylenebilir:

Kombine doğum kontrol hapları: Bu haplarda östrojen ve progesteron hormonları bir arada bulunur. Piyasada farklı markalar altında bulabileceğiniz kombine haplarından sizin için uygun olanını ne sıklıkta adet görmek istediğinize ve içerdikleri hormonlara göre doktorunuzla birlikte seçebilirsiniz.

Mini haplar: Mini haplar, yalnızca progesteron içeren haplardır. Bu hapların tüm paketinde aynı miktarda progesteron vardır ve kombine hapların aksine inaktif ya da plasebo haplar bulunmamaktadır.

Kombine doğum kontrol haplarında hem inaktif hem de aktif haplar bulunur. Kullandığınız paketteki inaktif ve aktif hapların sayısı, ne sıklıkta adet göreceğinize bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Ülkemizde bulunan kombine doğum kontrol hapı paketlerinde genelde 21 aktif ve 7 inaktif ya da 24 aktif ve 4 inaktif hap bulunmaktadır. Adet kanaması her ay inaktif hapların alındığı dönemde gerçekleşecektir.

Kombine doğum kontrol haplar, aktif haplarda bulunan dozların aynı ya da farklı olmasına göre iki alt gruba ayrılmaktadır:

Monofazik: Monofazik haplarda her bir aktif hap, aynı miktarda östrojen ve progesteron içerir.

Multifazik: Mutlifazik haplarda her bir aktif hap, farklı miktarlarda hormon içerir.

Doğum Kontrol Hapları Nasıl Korur?

Gebeliğin gerçekleşmesi için yumurtalıklardan birinin yumurta bırakması ve sonrasında yumurtanın sperm tarafından döllenmesi gerekir. Döllenen yumurta, rahim içine tutunduğu zaman gebelik başlamış olur. Kadının vücudundaki hormonlar yumurtlamayı gerçekleştirmekte ve vücudu döllenmiş yumurtanın tutunması için hazır hale getirmektedir.

Doğum kontrol hapları, vücuda sentetik östrojen ve progesteron hormonlarını vererek gebeliği çeşitli şekillerde engeller. Bu haplar genelde yumurtlamayı engelleyerek çalışır. Ancak servikal mukusun yapısını değiştirerek spermin rahim ağzına ve yumurtaya ulaşmasını zorlaştırarak çalışan haplar da bulunmaktadır. Bu haplar aynı zamanda rahim içi tabakayı değiştirerek döllenmiş yumurtanın tutunmasını da zorlaştırarak gebeliğe karşı koruma sağlayabilmektedir.

Doğum Kontrol Hapının Koruyuculuğu Ne Zaman Başlar?

Doğum kontrol hapının ne zaman korumaya başlayacağı, kullandığınız hapın türüne göre farklılık gösterecektir. Doğum kontrol hapı kullanmaya adet döngünüzün herhangi bir döneminde başlayabilirsiniz. Bununla birlikte gebeliğe karşı korunmanın ne zaman başlayacağı, kullandığınız hapın türüne göre farklılık gösterecektir.

Kombine doğum kontrol hapları

Kombine doğum kontrol hapları, östrojen ve progesteron içerir ve yumurtlamayı engelleyerek etkinlik gösterir. Kombine haplar kullanıyorsanız, ilk dozu adetiniz başladıktan sonra 5 gün içinde alırsanız, hemen etki görmeye başlarsanız. Ancak hapları adet döngünüzün farklı bir döneminde kullanmaya başlarsanız, etki göstermesi için yaklaşık 7 gün beklemeniz gerekebilir.

Bebek sahibi olduktan sonra genelde çoğu kadın doğum kontrol hapını kullanmaya doğumdan sonraki 21. gün başlar. Haplar bu şekilde kullanılmaya başlandığı zaman hemen etki göstermeye başlamaktadır.

Doğum kontrol hapı, gebelik kaybından ya da gebelik sonlandırıldıktan sonra 5 gün içinde alınmaya başlanırsa etkinliğini hemen gösterecektir. Bu süre içerisinde doğum kontrol hapı kullanmaya başlamazsanız, hapın işe yaramaya başlaması için 7 gün bekleniz gerekebilir. Bununla birlikte gebeliği hangi aşamada sonlandığı, hapın etkinliğinde farklılıklara neden olabileceği için doktorunuza danışmanız en iyisi olacaktır.

Mini haplar

Yalnızca progesteron içeren mini haplar kullanıyorsanız, bu hapları adet döngünüzün 1. ila 5. günleri arasında almaya başladığınızda hemen işe yaradıklarını görebilirsiniz. Yani gebeliğe karşı korunmaya başlamak için adetiniz başladıktan sonra beş gün içinde mini hapları almaya başlamalısınız.

Bununla birlikte adet döngüleriniz kısaysa ya da hapları adet döngünüzün ilk 5 günü geçtikten sonra almaya başlarsanız, hapların işe yaraması için 2 gün beklemeniz gerekebilir.

Bebek sahibi olduktan sonra gebeliğe karşı korunmak için doğum kontrol hapı kullanılacaksa doğumun üstünden 21 gün geçtikten sonra mini hap alınarak korunma sağlanabilir.

Mini haplar, gebelik kaybı ya da gebeliğin sonlandırılmasından sonra kullanılacaksa ilk 5 gün içinde hemen korumaya başlayacaklardır. Aksi takdirde hapların korumaya başlaması 2 günü bulacaktır.

Doğum Kontrol Yöntemleri Ne Zaman Korumaya Başlar?

Doğum kontrol hapı dışındaki korunma yöntemlerinin ne zaman korumaya başlayacağını merak ediyorsanız, bu yöntemlerin koruyuculuk sürelerini aşağıda kısaca okuyabilirsiniz:

Deri altı çubuk

Adetiniz başladıktan sonra ilk 5 gün içerisinde taktıracağınız deri altı çubuk, gebeliğe karşı anında koruma sağlar. Adet döngüsünün başka dönemlerinde yerleştirilmesi halinde etkili olması için bir hafta beklemek gerekebilir.

Doğum kontrol iğnesi

Doğum kontrol iğnesini, adet başladıktan sonra bir hafta içinde yaptırırsanız, gebeliğe karşı anında korunmaya başlarsınız. Düşük ya da kürtaj gibi durumlarda ise iğne ilk yedi gün içinde yapılırsa anında etki göstermeye başlar. Diğer zamanlarda yapılacak iğnenin korumaya başlaması bir haftayı bulabilir.

Spiraller

Bakır spiraller, gebeliğe karşı anında korumaya başlar. Hormonlu spiraller ise adet başladıktan sonra ilk 7 gün içinde takılırsa hemen etki gösterecektir. Diğer zamanlarda takılması durumunda ise koruyuculuğun başlaması bir haftayı bulabilir.

Doğum kontrol bandı

Adet başladıktan sonra ilk 5 gün içinde kullanılan doğum kontrol bandı, gebeliğe karşı anında koruma sağlayacaktır. Bant, adet döngüsünde başka bir zamanda takılacaksa bandın koruyuculuğun başlaması bir haftayı bulabilir.

Doğum kontrol halkası

Adet başladıktan sonra 5 gün içinde yerleştirilen halka anında koruma sağlayacaktır. Diğer zamanlarda ise koruyuculuğun başlaması içim bir hafta geçmesi gerekebilir.

Kondom, diyafram ve spermisit

Kondomlar, doğru bir şekilde kullanıldıklarında gebeliğe ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı anında koruma sağlamaktadır. Diyafram da aynı şekilde gebeliğe karşı anında korur. Spermisit ise hemen etki göstermeyebileceği için ilişkiden 10-15 dakika önce uygulanmalıdır. Bazı spermisitlerin ise bir saat önceden kullanılmaları gerekebilir.

Tüplerin bağlanması ve vazektomi

Tüpler bağlandıktan hemen sonra gebeliğe karşı korunma başlar. Vazektominin etkili olması ise 12 haftayı bulabilmektedir. Bu nedenle doktorunuz, ejakülasyonda sperm olmadığını onaylayana kadar kondom gibi bariyer yöntemler kullanmaya devam etmeniz gerekir.

Kaynak: https://www.bulenttiras.com/dogum-kontrol-hapi-ne-zaman-korumaya-baslar

Prof. Dr. Bülent TIRAŞ, doğum kontrol haplarının ne zaman korumaya başladığı konusunda bilgi verdi.

Doğum Kontrol Hapı Ne Zaman Korumaya Başlar?

Doğum kontrol hapları, içerisinde hormon bulunan ve gebeliği engellemek veya bazı hastalıklarının tedavisini gerçekleştirmek için kullanılan haplardır. Doğum kontrol hapları, düzenli olarak kullanıldığında gebeliğe karşı yüksek koruma sağlayan doğum kontrol yöntemlerinden bir tanesidir.

Doğum kontrol haplarının farklı çeşitleri olduğu için hapların ne zaman korumaya başlayacağını anlamak adına öncelikle haplar arasındaki farklılıklara göz atmak gerekir.

Doğum Kontrol Hapı Çeşitleri

Doğum kontrol hapları, doğum kontrol yöntemleri arasında en sık kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Doğum kontrol hapları, içerdikleri hormonlara göre farklı şekilde koruma sağladıkları için sizin için uygun olanını bulmak için doktorunuza danışmanız önemlidir.

Doğum kontrol haplarının temelde iki tür olduğu söylenebilir:

Kombine doğum kontrol hapları: Bu haplarda östrojen ve progesteron hormonları bir arada bulunur. Piyasada farklı markalar altında bulabileceğiniz kombine haplarından sizin için uygun olanını ne sıklıkta adet görmek istediğinize ve içerdikleri hormonlara göre doktorunuzla birlikte seçebilirsiniz.

Mini haplar: Mini haplar, yalnızca progesteron içeren haplardır. Bu hapların tüm paketinde aynı miktarda progesteron vardır ve kombine hapların aksine inaktif ya da plasebo haplar bulunmamaktadır.

Kombine doğum kontrol haplarında hem inaktif hem de aktif haplar bulunur. Kullandığınız paketteki inaktif ve aktif hapların sayısı, ne sıklıkta adet göreceğinize bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Ülkemizde bulunan kombine doğum kontrol hapı paketlerinde genelde 21 aktif ve 7 inaktif ya da 24 aktif ve 4 inaktif hap bulunmaktadır. Adet kanaması her ay inaktif hapların alındığı dönemde gerçekleşecektir.

Kombine doğum kontrol haplar, aktif haplarda bulunan dozların aynı ya da farklı olmasına göre iki alt gruba ayrılmaktadır:

Monofazik: Monofazik haplarda her bir aktif hap, aynı miktarda östrojen ve progesteron içerir.

Multifazik: Mutlifazik haplarda her bir aktif hap, farklı miktarlarda hormon içerir.

Doğum Kontrol Hapları Nasıl Korur?

Gebeliğin gerçekleşmesi için yumurtalıklardan birinin yumurta bırakması ve sonrasında yumurtanın sperm tarafından döllenmesi gerekir. Döllenen yumurta, rahim içine tutunduğu zaman gebelik başlamış olur. Kadının vücudundaki hormonlar yumurtlamayı gerçekleştirmekte ve vücudu döllenmiş yumurtanın tutunması için hazır hale getirmektedir.

Doğum kontrol hapları, vücuda sentetik östrojen ve progesteron hormonlarını vererek gebeliği çeşitli şekillerde engeller. Bu haplar genelde yumurtlamayı engelleyerek çalışır. Ancak servikal mukusun yapısını değiştirerek spermin rahim ağzına ve yumurtaya ulaşmasını zorlaştırarak çalışan haplar da bulunmaktadır. Bu haplar aynı zamanda rahim içi tabakayı değiştirerek döllenmiş yumurtanın tutunmasını da zorlaştırarak gebeliğe karşı koruma sağlayabilmektedir.

Doğum Kontrol Hapının Koruyuculuğu Ne Zaman Başlar?

Doğum kontrol hapının ne zaman korumaya başlayacağı, kullandığınız hapın türüne göre farklılık gösterecektir. Doğum kontrol hapı kullanmaya adet döngünüzün herhangi bir döneminde başlayabilirsiniz. Bununla birlikte gebeliğe karşı korunmanın ne zaman başlayacağı, kullandığınız hapın türüne göre farklılık gösterecektir.

Kombine doğum kontrol hapları

Kombine doğum kontrol hapları, östrojen ve progesteron içerir ve yumurtlamayı engelleyerek etkinlik gösterir. Kombine haplar kullanıyorsanız, ilk dozu adetiniz başladıktan sonra 5 gün içinde alırsanız, hemen etki görmeye başlarsanız. Ancak hapları adet döngünüzün farklı bir döneminde kullanmaya başlarsanız, etki göstermesi için yaklaşık 7 gün beklemeniz gerekebilir.

Bebek sahibi olduktan sonra genelde çoğu kadın doğum kontrol hapını kullanmaya doğumdan sonraki 21. gün başlar. Haplar bu şekilde kullanılmaya başlandığı zaman hemen etki göstermeye başlamaktadır.

Doğum kontrol hapı, gebelik kaybından ya da gebelik sonlandırıldıktan sonra 5 gün içinde alınmaya başlanırsa etkinliğini hemen gösterecektir. Bu süre içerisinde doğum kontrol hapı kullanmaya başlamazsanız, hapın işe yaramaya başlaması için 7 gün bekleniz gerekebilir. Bununla birlikte gebeliği hangi aşamada sonlandığı, hapın etkinliğinde farklılıklara neden olabileceği için doktorunuza danışmanız en iyisi olacaktır.

Mini haplar

Yalnızca progesteron içeren mini haplar kullanıyorsanız, bu hapları adet döngünüzün 1. ila 5. günleri arasında almaya başladığınızda hemen işe yaradıklarını görebilirsiniz. Yani gebeliğe karşı korunmaya başlamak için adetiniz başladıktan sonra beş gün içinde mini hapları almaya başlamalısınız.

Bununla birlikte adet döngüleriniz kısaysa ya da hapları adet döngünüzün ilk 5 günü geçtikten sonra almaya başlarsanız, hapların işe yaraması için 2 gün beklemeniz gerekebilir.

Bebek sahibi olduktan sonra gebeliğe karşı korunmak için doğum kontrol hapı kullanılacaksa doğumun üstünden 21 gün geçtikten sonra mini hap alınarak korunma sağlanabilir.

Mini haplar, gebelik kaybı ya da gebeliğin sonlandırılmasından sonra kullanılacaksa ilk 5 gün içinde hemen korumaya başlayacaklardır. Aksi takdirde hapların korumaya başlaması 2 günü bulacaktır.

Doğum Kontrol Yöntemleri Ne Zaman Korumaya Başlar?

Doğum kontrol hapı dışındaki korunma yöntemlerinin ne zaman korumaya başlayacağını merak ediyorsanız, bu yöntemlerin koruyuculuk sürelerini aşağıda kısaca okuyabilirsiniz:

Deri altı çubuk

Adetiniz başladıktan sonra ilk 5 gün içerisinde taktıracağınız deri altı çubuk, gebeliğe karşı anında koruma sağlar. Adet döngüsünün başka dönemlerinde yerleştirilmesi halinde etkili olması için bir hafta beklemek gerekebilir.

Doğum kontrol iğnesi

Doğum kontrol iğnesini, adet başladıktan sonra bir hafta içinde yaptırırsanız, gebeliğe karşı anında korunmaya başlarsınız. Düşük ya da kürtaj gibi durumlarda ise iğne ilk yedi gün içinde yapılırsa anında etki göstermeye başlar. Diğer zamanlarda yapılacak iğnenin korumaya başlaması bir haftayı bulabilir.

Spiraller

Bakır spiraller, gebeliğe karşı anında korumaya başlar. Hormonlu spiraller ise adet başladıktan sonra ilk 7 gün içinde takılırsa hemen etki gösterecektir. Diğer zamanlarda takılması durumunda ise koruyuculuğun başlaması bir haftayı bulabilir.

Doğum kontrol bandı

Adet başladıktan sonra ilk 5 gün içinde kullanılan doğum kontrol bandı, gebeliğe karşı anında koruma sağlayacaktır. Bant, adet döngüsünde başka bir zamanda takılacaksa bandın koruyuculuğun başlaması bir haftayı bulabilir.

Doğum kontrol halkası

Adet başladıktan sonra 5 gün içinde yerleştirilen halka anında koruma sağlayacaktır. Diğer zamanlarda ise koruyuculuğun başlaması içim bir hafta geçmesi gerekebilir.

Kondom, diyafram ve spermisit

Kondomlar, doğru bir şekilde kullanıldıklarında gebeliğe ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı anında koruma sağlamaktadır. Diyafram da aynı şekilde gebeliğe karşı anında korur. Spermisit ise hemen etki göstermeyebileceği için ilişkiden 10-15 dakika önce uygulanmalıdır. Bazı spermisitlerin ise bir saat önceden kullanılmaları gerekebilir.

Tüplerin bağlanması ve vazektomi

Tüpler bağlandıktan hemen sonra gebeliğe karşı korunma başlar. Vazektominin etkili olması ise 12 haftayı bulabilmektedir. Bu nedenle doktorunuz, ejakülasyonda sperm olmadığını onaylayana kadar kondom gibi bariyer yöntemler kullanmaya devam etmeniz gerekir.

Kaynak: https://www.bulenttiras.com/dogum-kontrol-hapi-ne-zaman-korumaya-baslar

Cilt kuruluğu en yaygın görülen cilt problemlerinin başında gelir. Genetik ve çevresel faktörler cildi kurutabilir ve cilt sağlığını tehdit edebilir. Cildin ihtiyaç duyduğu neme sahip olmaması durumu olarak tanımlayabileceğimiz cilt kuruluğu, cildin yumuşaklığını da elastikiyetini de azaltabilir.

Sanıldığının aksine bu durum yalnızca kadınları etkilemez, her yaştan kişi cilt kuruluğu sorunu ile karşılaşabilir. Cilt kuruluğuna doğru şekilde müdahale edilmediğinde ciltte kaşıntı, pullanma ve çatlama gibi çeşitli problemler ortaya çıkabilir. Yine de karamsarlığa kapılmak yerine doğru bakım süreçleri ile cilt nemlendirilebilir. Önemli olan cilt tipinin doğru belirlenmesi ve cilt kuruluğu giderici kaliteli ürünlerin, uygun şekilde kullanılmasıdır. Bu yazımızda cilt kuruluğu için alınması gereken önlemleri ve cilt kuruluğu hakkında en çok merak edilen soruları bulabilirsiniz.

Cilt Kuruluğu Neden Olur?

“Cilt kuruluğu neden olur?” sorusuna verilecek tek ve kesin bir yanıt ne yazık ki yoktur. Günlük tüketilen su miktarının azlığından yaşa, güneş ışınlarına maruziyetten günlük bakım süreçlerinin aksatılmasına dek çeşitli cilt kuruluğu nedenleri sayılabilir. Genel bir söylemde bulunmamız gerekirse cilt kuruluğuna neden olan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ortamda havayı ısıtıcı olarak tercih edilen kaynaklar, ortamdaki nemi azaltarak cildin kurumasına neden olabilir.
  • Cilt tipine uygun olmayan; alkol gibi kurutucu etkiye sahip cilt bakım ürünlerinin kullanılması cildi kurutur.
  • Soğuk, rüzgârlı ve düşük nem seviyesine sahip iklimler cildi kurutabilir.
  • Banyo yaparken uzun süre sıcak su kullanılması cildin kurumasına yol açabilir.
  • Atopik dermatit (egzama) veya sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıkları olan kişilerin kuru cilde sahip olma olasılığı daha yüksektir.
  • Tıbbi tedaviler cilt kuruluğuna neden olabilir.

Cilt kuruluğuna yol açabilen çeşitli risk faktörleri de bulunmaktadır. Yaşın ilerlemesi, ellerin sık sık yıkanması, yeterince su içilmemesi, cildin düzenli olarak nemlendirilmemesi de cilt kuruluğu ile sonuçlanabilir.

Tüm bu çevresel ve davranışsal faktörlerin dışında cilt yapısı da cilt kuruluğunu beraberinde getirebilir. Kuru cilt tipine sahip olan kişilerin kuru ciltler için günlük cilt bakımı süreçlerini aksatmaması gerekir. Kuru ve hassas cilt bakımı mutlaka cildin ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayacak şekilde yapılmalıdır.

Cilt Kuruluğunun Nedenleri Nelerdir?

Cilt kuruluğu, cildin çok fazla su ve yağ kaybetmesine bağlı olarak gelişebilir. Bazı durumlarda ise kişinin cildi kuru ya da kurumaya meyilli bir yapıda olabilir. Yaş almaya bağlı olarak cilt incelip kurur. Bunun nedeni yaş almayla birlikte metabolizmanın değişmesi ve ciltteki yağ bezlerinin daha az çalışmaya başlamasıdır. Buna bağlı olarak cilt esnekliğini ve nemini kaybeder. Bu nedenle özellikle 40’lı yaşlardan itibaren iyi bir nemlendirici kullanılması gereksinimi oluşur.

Cilt Kuruluğunun Belirtileri

Cilt kuruluğu belirtileri ve cilt kuruluğu nedenleri, bu konudan şikayetçi olan kişilerin en çok merak ettikleri noktaların başında gelir. Cilt kuruluğu sorunu yaşayan kişilerde; ciltte soyulma, pul pul olma, çatlama ve gri rengi bir görünüm alma gibi durumlar oluşabilir. Kuru cilt çatladığında cilde mikropların girmesi ve enfeksiyona neden olması mümkündür.

Cilt Kuruluğu Nasıl Geçer?

Cilt kuruluğu için cildin gereksinimlerini karşılayacak özellikte cilt bakım ürünleri kullanılmalıdır. Nemlendirici krem de bu ürünlerden biridir. Cilt kuruluğunun giderilmesinin en önemli adımı olan nemlendirici kremler cildin nem açığının giderilmesini sağlar. Cilt nemlendirmek için vücut yağlarının da kullanılması mümkündür. Yağ, nemlendiriciden daha dayanıklı olduğu gibi cilt yüzeyindeki suyun buharlaşmasını da engelleyebilir. Cildin nem dengesinin optimize edilmesi için temizleme kremleri, yumuşak cilt temizleyicileri ve ek nemlendiricilere sahip duş jelleri kullanımı önemli avantajları beraberinde getirir.

Kuru Ciltler İçin Günlük Cilt Bakımı Tavsiyesi

“Kuru cilt bakımı nasıl yapılır?” sorusunun yanıtı birçok kişinin sağlıklı bir cilde sahip olmasının anahtarıdır. Kuru cilt bakımı da tüm cilt tiplerinde olduğu gibi eksiksiz ve düzenli yapılmalıdır.

Kuru ciltler için cilt bakımı ile kuru ve hassas cilt bakımı farklı özelliklerde cilt bakım ürünleri kullanılarak gerçekleştirilmesi gereken süreçlerdir. Kuru ciltli kişiler cildi daha da kurutabilecek alkol, sabun ve parfüm içerikli yüz temizleyiciler yerine cilt tiplerine uygun yüz temizleyicileri tercih etmelidir. Aynı zamanda cildin daha çok nemlenmesinin sağlanması ve üzerine uygulanacak serumun ve nemlendiricinin etkisini artırmak için yine cilt tipine uygun tonikler kullanmalıdırlar. Kuru ciltlerin nemlendirilmesini sağlayan en etkili maddelerden biri olarak hyaluronik asit içerikli serumlar kullanılabilir. Hyaluronik asit içerikli ürünler cilt altı dokularında suyun tutulmasını sağlar ve aynı zamanda cildin canlı bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.

Kuru ciltlerde ölü deri tabakası daha fazla oluştuğundan cildi kurutmayacak peeling ürünleri belirli aralıklarla uygulanmalıdır. Yoğun bir nemlendirme sağlamak için kağıt maskelerden de yararlanılabilir. Kuru ciltlerde nemsizlik nedeniyle ince çizgiler ve kırışıklıklar daha çok görülebildiğinden özellikle hassas göz çevresi için çok iyi bir nemlendirici göz kremi satın alınmalıdır.

Dün gece Instagram canlı yayınında greyfurt kürü tarifi paylaştım. Elbette, kilo vermek isteyenlerin dikkatini çekti. Şimdi, her zaman tarifi kolayca bulabilmeniz için püf noktalarıyla birlikte greyfurt kürü tarifini anlatıyorum. Ayrıca, greyfurt kürü kullananlardan biri olan Cemile Hanım’ın değişim fotoğraflarını gösteriyorum. Haydi, hemen başlayalım!

Greyfurt, yağ yakıcı ve zayıflatıcı etkisi kanıtlanmış meyvelerden biridir. Vücuttaki ödemlerin temizlenmesine ve karaciğer yağlanmasının azalmasına yardımcı olur. Düzenli kullanım ile fazla kilolardan kurtulmada mucize etkiler gösterir. Bu ekonomik ve etkili zayıflama yöntemini kullanan Cemile Hanım’ın değişim fotoğrafını aşağıda görebilirsiniz.

Greyfurt kürü nasıl yapılır?

Greyfurt kürünü geceden hazırlayıp sabaha kadar demlenmesi için bekletip ertesi gün boyunca üç öğün içeceksiniz. Eğer çalışıyorsanız veya öğrenciyseniz, bir şişeye doldurup yanınızda taşıyabilirsiniz.

Malzemeler,

  • 1 adet büyük boy greyfurt
  • 1 adet büyük boy limon
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • 1 litre sıcak su

Hazırlanışı,

  1. Greyfurt ve limonu bol suyla yıkayıp kabuklarıyla birlikte doğrayın.
  2. Tencereye limon, greyfurt, kuru nane ve sıcak suyu alıp karıştırın.
  3. Tencerenin kapağını kapatıp bir taşım kaynatıp sabaha kadar bekletin.
  4. Ertesi gün, greyfurt kürünü süzüp bir şişe veya sürahiye alın.
  5. Günde 3 kez, aç veya tok karna greyfurt küründen bir büyük bardak için.

Greyfurt kürü hakkında önemli bilgiler:

Kilo vermek isteyen tüm sağlıklı bireyler, greyfurt kürünü kullanabilir.

İstediğiniz kiloya inene kadar greyfurt kürünü her gün yapmaya devam edebilirsiniz.

Eğer, başka zayıflama kürleri kullanıyorsanız; aynı gün içinde en fazla 3 tane zayıflama kürü kullanın.

İnsülin direnci, polistik over hastalığı olanlar için greyfurt kürü uygundur.

Nane, anne sütünün azalmasına sebep olduğu için emziren annelere uygun değildir.

Greyfurt, bazı kan sulandırıcı ve kalp ilaçlarına reaksiyon gösterdiği için greyfurt kürü kalp hastaları için uygun değildir.

Biliyorsunuz ama ben yine de tekrar edeyim: Greyfurt kürü ve benzeri zayıflama tarifleri, kilo vermede destektir. Beraberinde mutlaka diyet ve spor yapılması gerekir.

Doğal güzelliği sağlayan en özel objeler saçlardır. Ancak çeşitli sebeplerle dökülen saçlar yüz naturesinin güzelliğini bozabiliyor. Bu güzelliğin yeniden sağlanması için kadınlarda saç ekimi işlemi uygulanıyor. Bu işlem son derece doğal ve kalıcı bir güzellik sağlıyor. Yapılan saç analizi ile ortaya bambaşka ve görsel nature sağlayan saç dokuları çıkıyor.

Saçlarını canlı, parlak ve dolgun görünümlü hale getirmek isteyen kadınlar, saç ekimi yaptırarak çok daha güzel olabiliyor. Kadınların saç seyrekliği konusuna sorunsuz bir stil ekleyen bu özel işlem kaliteli ve dolgun görünüme sahip olan saçları ortaya çıkarıyor.

Eskiden sadece erkeklerin yaptırdığı saç ekimi uygulamasını artık son yıllarda kadınlarda tercih edebiliyor. Kadınlar için saçları oldukça önemlidir. Bu konuda ülkemizdeki başarılı saç ekimi uygulamalarından dileyen ve saç dökülmesinden şikâyetçi olan her kadın yaptırabilmektedir.

Kadınlara Özel Saç Ekimi İşlemi

Kadınların güzel ve özel bir görünüm taşımasında saç florasının da yeri ayrıdır. Seyrelmiş saçlar hacim kazanma konusunda da mat ve donuk bir görsel taşır. Bu nedenle kadın saç ekimi alanında profesyonel kalitede olan merkezlerin tercih edilmesi gerekir. Steril, maksimum güzellikte ve saç yapınızla bütünlük oluşturan sağlıklı saçlara sahip olmak istiyorsanız, en teknolojik cihazları kullanan bir saç ekim merkezini tercih edebilirsiniz.

Saç ekimi son dönemlerde en modern tekniklerle uygulanıyor. Teknolojik cihaz ve minimal cihazlarla sunulan bu işlem, kadınların doğal görünümüne en özel katkıyı sağlıyor. Saçlarınız hangi sebeple dökülüyor veya seyreliyor olursa olsun Zen Poliklinik sitesine ulaşarak saç ekimi hizmetleri alabilirsiniz. Sitede saç ekimi ile ilgili her türlü bilgi ve içerik sunuluyor.

Sizlerde saçlarınızın seyrek olmasından ve dökülmesinden rahatsız oluyorsanız siteden en kaliteli ve teknolojik teknikleri edinebilirsiniz. Saçlarınızı dolgun, hacimli ve canlı bir görsele sahip hale getirmek sizlerin elinizde olabilir. Siteden alacağınız destek ile saçlarınızı çok daha özel ve nötr hale getirebilirsiniz. Böylece artan ve gürleşen saçlarınız ile yeniden eski öz güveninizi kazanabilirsiniz.

İstanbul’da Kadın Saç Ekim Merkezi

İstanbul’da kaliteli bir kadın saç ekimi merkezinden hizmet almak istiyorsanız siteyi inceleyebilirsiniz. En özel tıbbi tekniklerin kullanıldığı sitede temizlik ve hijyen tam anlamı ile sağlanıyor. Kadın güzelliğine güzellik ekleyen en özel aksesuar olan saçların saç stiline uygun olarak tasarlanması sitede sağlanıyor.

Minimal özelliklere sahip olan saç ekim cihazları ile kendi saçınızda alınan gerçek saç telleri ile saçlarınızın dökülen alanlarına ekliyor. Böylelikle bambaşka bir saç teması sağlanmış oluyor. Sizlerde bakımlı ve güzel olmak için saçlarınızın eski dolgun konumuna sahip olmasını istiyorsanız siteden hizmet alabilirsiniz. saç ekimi alanında profesyonel tıp tekniklerinden yararlanabilirsiniz.

Kadın Saçlarına Dolgunluk Kazandırma

Saç kadınlar ile birlikte anılan bir aksesuardır. Birçok kadın için saçlarının bakımlı ve parlak olması oldukça önemlidir. Ama bazen istenmeyen sebeplerden dolayı saçlarda dökülme ve seyrelme oluşabilir. Bu bakımdan bir kadının saçı döküldüğünde ya da seyrek hale geldiğinde kendine güvenemez hale gelecektir. Bu durumdaki kadınlar tabi ki saçları için neler yapılabileceğini araştırmaya başlayacaktırlar.

Sitede bu alanda hizmet almak isteyenlere en profesyonel çalışmalarla saç ekme hizmetleri sunuluyor. Özel cihazlar yardımı ile saç ekimi yapılarak ortaya bambaşka bir güzellik çıkıyor. Seyrekleşmiş ve dökülmüş olan saçların bulunduğu bölgeye saç ekimi yapılıyor. Bu alanda profesyonel hizmete ulaşmak isteyen kadınlar siteyi tercih edebiliyor. İstanbul genelinde saç ekimi alanında hizmet almak için Zen Poliklinik sitesine ulaşabilirsiniz.

https://zenpoliklinik.com/tr/

Genital estetik, genital bölgede olan şekil bozukluklarının tedavi edilmesi için gerçekleştirilen cerrahi yöntemidir. Genital bölgede meydana gelen şekil bozuklukları özgüven problemlere ve günlük hayatta olumsuz durumlara neden olmaktadır.

Vajinal cerrahi ve kadın genital estetik cerrahisi olarak da bilinen bu cerrahi operasyonlarda, kişinin kendine olan özgüvenin kazandırılması ve cinsel hayatında partneri ile uyumu amaçlanmaktadır. Estetik genital cerrahi işlemleri, labioplasti, vajinoplasti, kliteroplisti, majoraplasti, klitoral hudoplasti, perine estetiği, monsplasti, büyük dudak yap dolgusu, ve himenoplasti olarak isimlendirilmektedir.

Genital estetiğe ihtiyaç duyulan durumlar?

İdrar kaçırma, doğum sonrasında sarkmaların oluşması, cinsel isteksizlik, cinsel fonksiyon bozukluğu, kalıtsal ve gelişimsel problemlerden dolayı genital estetiğe ihtiyaç duyulabilmektedir. Kadınlar için labioplasti işlemi, vajinanın iç dudakları olarak bilinen labium minör, dış dudak olarak bilinen labium majör ve labial asimetri olarak bilinen asimetril dudak görüntüsünün cerrahi olarak düzeltilmesidir. Kadınlar için himenoplasti işlemi, halk dilinde kızlık zarı olarak bilinen, cinsel ilişki veya alınan fiziksel darbe ile zarar görmüşolan hymen bölgesinin onarılmasıdır. Kadınlar için vajinoplasti işlemi, normal doğum sonrasında, cinsel ilişki sonrasında, yaş faktörü gibi etkenler sonrasında genişleyen vajinanın sıkılaştırılmasıdır.

Genital Estetik Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler?

Genital estetik ameliyatı öncesinde uzman bir doktor ile görüşmek gereklidir. Vajina estetiği öncesi, doktorunuzun yemek yeme önerisine dikkat ederek belirli bir süre bir şey yememeye özen göstermelisiniz. Vajinoplasti öncesi işlemler arasında ön bir işlem bulunmamaktadır. Cerrahi operasyonlardan önce kişisel bakımınızı yapmanız gereklidir. Genital estetik işlemlerinden önce beklenmeyen bir tedavi ve/ veya yanlış uygulamalardan kaçınmak amacıyla doktor seçimi oldukça önemlidir. Cerrahi operasyon öncesinde düzenli olarak kullanılan bir ilaç veya kronik rahatsızlık varsa önceden doktorunuza bildirmeniz gereklidir.

Genital Estetik Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler?

Vajina estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenlerin arasında genital bölgenin nemli kalmamasına dikkat edilmelidir. Cinsel ilişkiye dört haftalık bir ara verilmesi gerekir. Dar kıyafetler ve hareket kabiliyetini kısıtlayan giysilerden uzak durmak gereklidir. Spor faaliyetlerine ara vermek sadece hafif bir yürüyüş yapmak faydalı olmaktadır. Kişisel bakımı içeren epilasyon gibi uygulamaları da doktorunuzun tavsiyesine göre uygulamak önemlidir. Yüzme ve bisiklet gibi sportif faaliyetlere de ara vermek gerekli olacaktır. Vajinoplasti öncesi işlemler için doktorunuz önerisine uygun davranmak gereklidir. Vajinal ameliyatlarda ameliyatın türüne göre 1 gün hastanede kalmak önerilebilmektedir. Genital bölgenin temiz turulması da en çok dikkat edilmesi gereken durumlar arasındadır. Ameliyat bölgesinde belli belirsiz bir iz kalabilir. Hastanın düzenli bakımına ve beslenme şekline göre de iyileşme süresi değişkenlik göstermektedir. Vajinal estetik lazer teknolojisi ile gerçekleştiriliyorsa iyileşme süreci çok daha hızlı gerçekleşebilmektedir.

Genital Estetik Fiyatları

Vajina estetiği fiyatları ameliyatın türüne ve hastanın durumuna göre belirlenmektedir. Bunun haricinde ek olarak hastanın hangi hastaneyi seçtiği de önemlidir. Ameliyatı gerçekleştiren cerrahın uzmanlığı da ameliyatların fiyatını belirlemek için etkenlerden biridir. Her hasta için standart bir fiyat belirlemek de aynı zamanda mümkün değildir. Uzman bir doktorun muayenesi sonucunda tüm işlemler de göz önünde bulundurularak fiyat belirlenmektedir.

Genital Estetik için Doğru Doktor Nasıl Seçilir?

Genital estetik alanında uzmanlaşmış bir doktor seçilmelidir. Vajina estetiği plastik cerrah seçimi daha sonradan pişmanlık duymamak için oldukça önemlidir. Genital estetik ameliyatlarını jinekolog veya cerrah doktorlar gerçekleştirmektedir. Bu uzmanlıkların haricinde plastik cerrahi alanında da genital estetik bir konudur ve bu alanda seçilen hekimin uzmanlığına da dikkat edilmesi gereklidir.

Kilo vermenin lezzetli yolu, zayıflamaya yardımcı bitki çaylarından geçiyor. Aktardan veya marketten alabileceğiniz bitki çayları desteğiyle hayalinizdeki kiloya ulaşabilirsiniz. Başlarken hemen belirtelim: Günde iki fincan bitki çayı içmek idealdir.

Metabolizma hızlandırma, ödem ve toksin temizleme, iştah kontrolü sağlama gibi özellikleri olan zayıflamaya yardımcı bitki çayları, düzenli kullanımla harika sonuçlar veriyor. Tercihinize göre kahvaltıdan ve akşam yemeğinden bir saat sonra olmak üzere günde iki fincan bitki çayı içebilirsiniz.

Biberiye çayıyla zayıflamayı kolaylaştırın!

Vücutta kan dolaşımı hızlandıran, ödem ve toksinlerin temizlenmesine yardımcı olan biberiye çayı, aktarlarda satılıyor. Bir fincan sıcak suya bir tatlı kaşığı ekleyip beş dakika kadar demleyin. Yemeklerden sonra için. Ayrıca, zayıflamaya yardımcı bitki çayları arasında en etkililerden biri olan biberiye çayı, selülitlerin giderilmesinde oldukça fayda sağlıyor.

Yeşil çay içerik yağ yakımını hızlandırın!

Zayıflamaya yardımcı bitki çaylarından bahsediyorsak, yeşil çaya mutlaka yer vermeliyiz. Yeşil çay üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, yağ metabolizmasının çalışmasına yardımcı olduğunu gösteriyor. Özellikle, yemeklerden sonraki bir saat içinde içilen yeşil çay, sindirim sistemini rahatlatıyor. Dilerseniz, yeşil çayın içine karanfil, tarçın, limon kabuğu ilave edebilirsiniz.

Hibisküs çayıyla ödemlerden kurtulun!

Zayıflamaya yardımcı bitki çayları arasında en sevilenlerden biri hibisküs çayıdır. Yüksek oranda C vitamini içeren hibisküs çayı, metabolizma hızının yükselmesine yardımcı oluyor. Aktarlarda satılan hibisküs çayının kendinden doğal bir tadı var. İştah kapatıcı ve tatlı isteğini kesici özellikleriyle biliniyor. Yalnız, hamile kalmayı düşünenler ve tiroid rahatsızlığı olanlar için önerilmiyor.

Zencefil çayıyla metabolizma gücünü artırın!

Toz zencefille yapılan bitki çayları, metabolizma gücünü artırıp zayıflamaya yardımcı oluyor. Marketlerin baharat reyonundan veya aktardan alabilirsiniz. Tarifi ise oldukça kolay: 1 fincan sıcak suya 1 çay kaşığı toz zencefil ekleyip iyice karıştırın. Ilınması için biraz bekletip içine yarım limon suyunu ilave edin.

Bitki çayları nasıl kullanılır?

Gördüğünüz gibi birbirinden farklı zayıflamaya yardımcı bitki çayları paylaştık. Bunları kullanırken, kendinize özel bir sıralama belirleyebilirsiniz. Örneğin, sabaha hibisküs çayı içip akşam zencefil çayı içebilirsiniz. Kür şeklinde uygulama yapabilirsiniz, yani bir hafta boyunca sabah akşam bir çayı içebilirsiniz. Örnek olarak belirtmek gerekirse: 1 hafta boyunca her gün yeşil çay için. Sonraki hafta her gün biberiye çayı için. Dilerseniz, ihtiyacınıza yönelik seçimler yapabilirsiniz.

Bitki çayları nasıl demlenir?

Bitki çaylarını hazırlarken demleme aşamalarına çok dikkat etmelisiniz. Aşağıda, püf noktalarına değiniyoruz:

  • Kesinlikle kaynar su kullanmayın. Aksi halde bitki çayı yanar ve tadı acılaşır.
  • Suyu kaynatıp birkaç dakika hafif ılınması için bekletmelisiniz.
  • Porselen veya cam fincanda demleme yapmanız daha iyi olur.
  • Genellikle bir fincan sıcak suya bir tatlı kaşığı bitki çayı yeterlidir.
  • Bitki çayının demlenmesi için 4-5 dakika bekletmeniz uygundur.

Bitki çayları nereden alınır?

Güvendiğiniz aktarlardan ya da bilinen markalardan bitki çayı alabilirsiniz. Dilerseniz, poşet sallama çaylar da kullanabilirsiniz. İçeriği temiz bir markadan poşet çay tercih edebilirsiniz. Bitki çaylarını lezzetlendirmek için çubuk tarçın, karanfil, limon veya portakal kabuğu, tane karabiber, elma dilimleri ilave edebilirsiniz.