Şunun için etiket arşivi: çocuk hastalıkları

Pandemi döneminin ardından bu yıl, normalleşmeye geçilmişti. Ancak son zamanlarda çocuklarda artan grip vakaları aileleri korkuttu. Kolay kolay geçmeyen grip için uzmanlardan kritik uyarılar ardı ardına gelmeye başladı: Maske, mesafe, hijyen…

Soğuk günlerin gelmesiyle birlikte grip hastalığı da günden güne artış gösterdi. Yaklaşık iki yıllık bir pandemi döneminden sonra bu yıl normalleşme sürecine girilmişti. Ancak, son zamanlarda özellikle çocuklarda görülen ve bir türlü geçmek bilmeyen grip vakaları ebeveynleri korkutuyor. Viral enfeksiyonlar, yüksek ateş, boğaz ağrısı ve öksürük gibi şikayetler çocukları yatağa düşürüyor. Günden güne artış gösteren grip vakalarından dolayı uzmanlardan ardı ardına uyarılar geldi. Çocuk Acil Uzmanı Dr. Ramazan Gürlü, okula giden çocukların pandemiden sonra ilk defa grip ve influenza virüsleriyle tanışmasından dolayı enfeksiyonlardan ciddi bir şekilde etkilendiğini söyledi.

Çocuklarda grip hastalığı

“AĞIR BELİRTİLER OLABİLİYOR”

Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV) ve İnfluenza virüsü hakkında bilgi veren Gürlü, “RSV, solunum yollarını tutan bir virüs çeşididir. Daha çok soğuk algınlığı gibi belirtisi olur ve 1-2 hafta içerisinde kendiliğinden sonlanır. Özellikle küçük çocuklarda ağır belirtiler olabiliyor. Bunu da belirtmek gerekirse 1 yaş altında akciğer enfeksiyonu ve bronş oluşmaktadır. İnfluenza ise bizim grip olarak bildiğimiz kırgınlık, halsizlik ve ateş şikayetleri oluşturan bir virüs çeşididir. İki virüs çeşidini de son yıllarda neredeyse hiç görmediğimiz için şuanda hastaları ciddi bir şekilde etkilemektedir. Böylelikle de tekrarlanan hastalık nedeniyle acil servislere ve polikliniklere başvurular olmaktadır.” dedi.

Çocuklarda görülen grip vakaları için uzmanlar uyarıda bulundu

“2 GÜN SONRA BELİRTİLER ÇIKIYOR”

“Kasım ve mart ayları arasında aslında bizim viral enfeksiyon mevsimi olarak bildiğimiz ve viral hastalıklarını çok sık gördüğümüz aylardır” diyen Gürlü, “Ama tedbirlerin azaltılması, havaların soğuması ve okulların açılmasıyla tekrar gördüğümüz Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV), influenza A-B ve 3 yıldır hayatımızda olan Covıd-19 vakalarının tekrar artmış olduğunu görmüş bulunmaktayız. Bu nedenle hastalar sık sık acil ve polikliniklere başvurmaktadır. Bu virüsler solunum yolu virüsleri olduğu için temas, damlacık ve solunum yolu aracılığıyla bulaşıcıdır. Bulaştıktan yaklaşık 2 gün sonra hastalarda belirtiler ortaya çıkmaktadır. RSV aslında Kasım aylarında başlayıp Mart ayına kadar süren yaygın olarak görülen virüs çeşididir. Ama son yıllarda tedbirler nedeniyle daha az görmeye başlamıştık. Bu virüsü daha az görmemiz sebebiyle vücudumuzun bağışıklık sistemi bunu unuttu. Böylece daha ağır klinik ortaya çıkmaya başladı. Hastalar şuanda kreşlere ve okula başlamış bulunmakta ve bu virüslerle ilk defa karşılaştıkları için enfeksiyonlardan ciddi bir şekilde etkilenmektedirler” ifadelerini kullandı.

Uzmanlar maske mesafe ve hijyen kurallarının tekrarlanması gerektiği söyledi

“TEMAS İZOLASYONU GEREKLİDİR”

Son zamanlarda daha çok öksürük şikayetleriyle hastanelere başvurulduğunu belirten Gürlü, “Bu öksürük şikayetlerinde RSV ve influenza virüsünün akciğeri tutması nedeniyle hasar bırakıyor. Bu hasar iyileşene kadar 1 aya kadar uzayan öksürük şikayetleri oluşabilmektedir. Bu hastalığın önüne geçmemiz için vatandaş Covid-19’da uyguladığı maske, mesafe ve temizlik kurallarını tekrar uygulamalıdır. İlk olarak temas izolasyonu gereklidir. Çünkü okullarda ve kapalı ortamlarda çocuklar el hijyenlerine dikkat etmediği için hasta olduğu zaman yanındaki arkadaşlarına da bulaştırabilmektedir. İkinci olarak, özellikle riskli hastalar maskeyi tekrar aktive etmelidir. Ve son olarak da hijyene çok dikkat edilmeli.” diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü, 5 Nisan İngiltere’de ortaya çıkan ve çocuklarda görülen gizemli hepatit virüsünün 11 ülkeye yayıldığını bildirdi. 169 hepatit vakasından bir çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı. Küresel salgın ihtimali tekrar gündeme geldi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) İngiltere’de ortaya çıkan ve Avrupa dahil 11 ülkede görülen gizemli hepatit virüsünün bulaştığı bir çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı. Örgüt tarafından yayınlanan yazıda 169 gizemli hepatit vakasından ilk çocuk ölümünün gerçekleştiği haberi bildirilince, yeni küresel salgının gizemli hepatit mi olacağı soruları akıllardaki yerini aldı. DSÖ Avrupa Bölgesi’nin Yüksek Patojen Tehditleri Ekibi Üyesi Richard Pebody, açıklama yaptığı bir programda hepatit vakalarının yüksek olmamasına rağmen kötü sonuçlar doğurduğunu belirtti.

gizemli hepatit vakaları

GİZEMLİ HEPATİT VAKALARI

DSÖ yazılı açıklamada, İngiltere’de görülen 74 çocukta gizemli hepatit virüsü olduğunun tespit edildiğini açıklamıştı. Dün yapılan bir araştırma neticesinde 11 ülkede görülürken vaka sayısının en az 169 olduğu ve ilk çocuk ölümünün gerçekleştiğini bildirdi.

gizemli hepatit vakaları

DSÖ, gizemli hepatit virüsünün 1 aylık ve 16 yaş aralığındaki çocuklarda görüldüğünü ve şiddetli etkileri nedeniyle karaciğeri iflas eden 17 çocuğa karaciğer nakli yapılığını ifade etti.

gizemli hepatit vakaları

KOVİD-19 VE ADENOVİRÜS İLE BAĞLANTI İHTİMALİ

Uzmanlar vakaların görüldüğü ülkelerde üst solunum hastalıklarından olan kovid-19 ve adenovirüs ile bir bağlantısı olabileceğini açıkladı. Konunun üzerinde çalışmalar devam ederken, vakaların 74’ünde adenovirüs, 20’sinde kovid-19, 19 vakada ise hem adenovirüs hem de kovid-19 rastlanıldığı bildirildi. Alınan örnekler laboratuvarda hala inceleme altındayken, şimdiye dek doğrudan bu iki virüsle bağlantısı bulunamadı.

gizemli hepatit vakaları

Amerikan biyoteknoloji firması Sana’da Gen Terapisi Direktörü ve Virolog Dr. Semih Tareen, normalde karaciğer iflasına neden olan virüslerin, sebebi bilinen hepatit A, B, C ve D virüsleri olduğunu belirterek “Şimdiye kadarki vakalarda bu virüslerden hiçbiri gözükmedi. Bu yüzden hepatit enfeksiyonlarının sebebinin ne olduğuna dair araştırmalara başlandı.” ifadesini kullandı.

gizemli hepatit vakaları

NEREDEN GELDİĞİ BİLİNMİYOR

Yapılan testlerin sonucunda adenovirüs çıkan kişi sayısının baskın olduğuna dikkati çeken Tareen, “Bu çocuklarda adenovirüsün tespit edilmesi, soru işareti uyandırıyor. Çünkü adenovirüs normalde sağlıklı çocuklarda karaciğer hepatitine sebep olmaz.” olarak açıkladı. Tareen, adenovirüsün şimdiye kadar sadece bağışıklık yetmezliği olan kişilerde hepatite sebebiyet verdiğinin altını çizerek “Söz konusu vakalarda herhangi bir bağışıklık yetmezliği yok. Dolayısıyla bu hepatit virüslerinin nereden geldiği tam olarak bilinmiyor.” ifadelerini kullandı.

gizemli hepatit virüsü vakaları

YENİ KÜRESEL SALGIN MI?

Hastalığın DSÖ tarafından “gizemli” veya “nedeni belirsiz” olarak tanımlanması, akıllara Kovid-19 virüsünü getirirken yeni bir “küresel salgın” ihtimalini gündeme taşıdı. Kovid-19, henüz adı konulmadan önce “gizemli bir akciğer rahatsızlığı” olarak tanımlanıyordu.

gizemli hepatit virüsü vakaları

Virolog Dr. Semih Tareen, gizemli hepatit vakalarının yeni bir küresel salgına yol açma ihtimaline dair soruya ise “Şimdilik endişe edilecek bir durum söz konusu değil fakat aynı zamanda vakaların sebebini tam olarak bilmiyoruz. Zamanla anlayacağız.” cevabını verdi.

gizemli hepatit virüsü vakaları

HANGİ ÜLKELERDE GÖRÜLDÜ?

Bugüne kadar İngiltere’de 114, İspanya’da 13, İsrail’de 12, ABD’de 9, Danimarka’da 6, İrlanda’da 2, Hollanda ve İtalya’da 4’er, Norveç ile Fransa’da 2’şer ve Belçika’da 1 kişiye virüs bulaştı.

gizemli hepatit virüsü vakaları

GİZEMLİ HEPATİT VİRÜSÜNÜN BELİRTİLER NELER?

DSÖ tarafından teşhisi gerçekleştirilen vakalarda, çocuklar üzerinde son bir aydır sarılık, ishal, kusma, ve karın ağrısı gibi belirtilen baş gösterdiğini açıkladı. Bazı çocuklarda ise ağır karaciğer iltihabına rastlanıldığını ve karaciğer nakliyle tedavi edildiğini bildirdi.

gizemli hepatit virüsü vakaları

Vakalardan yalnızca birinin diğeriyle temasından bulaştığını, diğerlerinin ise nereden virüsü aldığını bilinmediğini açıklayan DSÖ, belirtileri taşıyan çocukların vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmaları gerektiğinin altını çizdi.

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Türkiye’ye de sıçrayan ölümcül tehlike Koronavirüs’e karşı gerekli tedbir ve önlemler arttırıldı. Bağışıklık sistemi ile direkt bağlantılı olan bu virüsten korunmak için eller sık sık yıkanmalıdır. Çocuğunuzun da mikrop ve bakterilerden korunması için ellerini yıkaması şarttır. Çocuklara el yıkama nasıl öğretilir? Çocuklarda el yıkama alışkanlığı nasıl kazandırılır?

Çin ülkesinin Vuhan kentinden İran’a, Irak’a, Polonya’ya, Brezilya’ya, Endonezya’ya, Hollonda’ya yayılan Koronavirüs Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Türkiye’ye de sıçramıştı. Koronavirüs vakasının 12 rakamına ulaştığı ülkemizde giderek artan panik, vatandaşlar arasında gerekli tedbir ve önlemin sıkılaştırılmasına yol açtı. Koronavirüse yakalanma riskinin (astım, diyabet, kalp rahatsızlıkları) olanlarda virüsün ağır hastalık oluşturması daha yüksektir. Özellikle de yaşlılıkta ve sigara tüketiminde daha riskli bir durum olan bu Koronavirüste korunmak için her yaş grubunun tedbirli ve temiz olması gerekir. Biz yetişkinlere göre çok daha hassas ve savunmasız olan çocuklara bu hastalığı kapasitelerine göre anlatmalı, temizliklerine dikkat etmenin ne kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır. Peki çocuklarda temizlik nasıl sağlanır? İşte çocukların kişisel temizliğinde el yıkarken anlatılması gereken aşamalar…

ÇOCUKLARA EL YIKAMA ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANDIRILIR?

Çeşitli hastalıkların görülmesine neden olan mikroplar, insanlara en kolay ellerden bulaşıyor. Özellikle de eğitim çağındaki bir çocuğun gününün neredeyse tamamını geçirdiği okullarda, kalabalığın getireceği mikropla enfeksiyon kapma ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle çocukların hastalıklardan korunabilmesi için ellerini doğru bir şekilde büyük bir önem taşıyor. Gündemde olan Koronavirüse karşı hijyene dikkat etmek ve elleri doğru bir şekilde yıkamak gerekir.

Peki çocuklara el yıkama nasıl öğretilir?

Çocuklarda kişisel temizliğin sağlanmasında da birinci derecede gelen el yıkama temizliği hastalıklara karşı korunmada oldukça etkilidir. Sağlık Bakanlığı Fahrettin Koca’nın koronavirüse karşı 14 gün kuralında belirtildiği gibi eller sık sık su ve sabunla en az 20 sn yıkanmalıdır. Çocuğunuza doğru bir şekilde nasıl elini yıkayabileceğini şu adımlarla anlatabilirsiniz:

1- Ellerini en az 20 saniye kadar sabunlu tutarak, bol su ile yıkamaları gerektiğini söyleyin.

2- Eller yıkanırken avuç içleri ve dışlarını, parmak aralarını, tırnakları ve el bileğini sıvazlayarak yıkanması gerektiğini anlatın.

3-Ellerini yıkadıktan sonra temiz bir havluyla ellerini kurulamasını söyleyin.

4- Çocuğunuzun boyu lavaboya uzanmaya yetmiyorsa ebeveyni olarak ona elverişli bir ortam sağlayın.

5- El yıkamanın hastalıklardan korunmak için ne kadar önemli olduğunu anlatın.

ENFEKSİYONDAN NASIL KORUNULUR? ÇOCUKLARI ENFEKSİYONDAN KORUMANIN YOLLARI

Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metehan Özen, çocukları enfeksiyonlardan korumada alınabilecek etkili önlemleri şöyle sıraladı:

-Kaliteli uyumasına dikkat edin

Yapılan bilimsel çalışmalar, yeterli ve kaliteli uykunun vücudun bağışıklığının güçlenmesindeki faydalarını ortaya koyarken, hele de çocuklar için çok daha önem taşıyor. Geceleri geç uyuyan çocukların bağışıklık sistemi düzgün çalışmazken, enfeksiyon hastalıklarına yakalanma sıklıkları artıyor. Çocuğunuza uykudan hemen önce, uykusunu kaçırabilecek tablet ve bilgisayardan uzak durma alışkanlığı kazandırmanız, uyuduğu odada ışık olmamasına dikkat etmeniz çok önemli.

-El yıkama alışkanlığı kazandırın

El yıkama alışkanlığının kazandırılması, enfeksiyona karşı en etkili, en pratik yöntemlerden biri. Gün içerisinde ellerini yüzüne, ağız çevresine ve gözlerine sürmemelerini, özellikle tuvaletlerden sonra ve beslenmeden önce mutlaka ellerini sabunla yıkamaları gerektiğini öğretin. 

-Dengeli beslenmesine özen gösterin

Çocukların ev yemekleriyle sağlıklı ve dengeli beslenmesi, yaşına uygun, yeterli düzeyde protein, vitamin ve mineral ihtiyaçlarının karşılanması enfeksiyonlara karşı direnç kazanmasında çok önemli rol oynuyor.

Portakal, kivi gibi meyveler ve yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunan A ve C vitaminlerinin düzenli tüketimi bağışıklığı güçlendiriyor. Kansızlık sorunu çeken çocuklar da sık enfeksiyon geçirdiği için özellikle demirden zengin sebze, et ve kurubaklagiller tüketmesine dikkat edin. Çocuğunuzu bisküviden gofrete, gazlı ve şekerli içeceklerden fast- food besinlere dek hazır atıştırmalıklardan uzak tutun.

-Haftada iki gün balık yedirin

Hastalık yapan bileşiklerin vücuttan atılmasına katkıda bulunan Omega-3 desteği için haftada mutlaka 1-2 defa balık tüketmesini sağlayın. Balığın yanı sıra, badem-ceviz ve tam tahıllı ürünler gibi çinkodan zengin olan besinler de enfeksiyonları azaltıyor.

-Yoğurt ve kefiri ihmal etmeyin

Evde yapacağınız yoğurt, kefir gibi probiyotikler de bağırsaklardaki zararlı mikropların ve atıkların temizlenmesine yardımcı oluyor ve bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı koruma sağlıyor.

Ayrıca enfeksiyonlardan korunmada su içmenin önemi de sanıldığından daha fazla. Çocuğunuzu mutlaka günde 1 litre su içmeye alıştırın. Su; özellikle temizleyici özelliği sayesinde üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada etkili.

-Ortamı sık havalandırın

Çocukları soğuk havadan çok kalabalık ortam hasta ediyor. Kapalı ortam mikropların bulaşma riskini artırdığından düzenli ve sık sık havalandırılması çok önemli. Öğretmenlerin ve ailelerin enfeksiyon bulgusu başlayan çocukların evde istirahat etmesine özen göstermesi hem çocuğun çabuk iyileşmesine hem de bulaş zincirini kıracağı için diğer çocukları korumaya avantaj sağlıyor.

-Eksik aşılarını tamamlayın

Bilimsel olarak faydası gösterilmiş en önemli basamak, çocukluk çağı aşılarının tamamlanmasıdır. Eksik aşıları varsa mutlaka tamamlayın. Grip aşısının yanı sıra bazı aşıların da özel olarak temin edilip yaptırılması çocuklarımızı meningokok gibi kreş-okullarda salgın yapabilen ve ciddi sonuçları olan enfeksiyonlara karşı koruyacaktır.

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Türkiye’ye de sıçrayan ölümcül tehlike Koronavirüs’e karşı gerekli tedbir ve önlemler arttırıldı. Bağışıklık sistemi ile direkt bağlantılı olan bu virüsten korunmak için eller sık sık yıkanmalıdır. Çocuğunuzun da mikrop ve bakterilerden korunması için ellerini yıkaması şarttır. Çocuklara el yıkama nasıl öğretilir? Çocuklarda el yıkama alışkanlığı nasıl kazandırılır?

Çin ülkesinin Vuhan kentinden İran’a, Irak’a, Polonya’ya, Brezilya’ya, Endonezya’ya, Hollonda’ya yayılan Koronavirüs Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Türkiye’ye de sıçramıştı. Koronavirüs vakasının 12 rakamına ulaştığı ülkemizde giderek artan panik, vatandaşlar arasında gerekli tedbir ve önlemin sıkılaştırılmasına yol açtı. Koronavirüse yakalanma riskinin (astım, diyabet, kalp rahatsızlıkları) olanlarda virüsün ağır hastalık oluşturması daha yüksektir. Özellikle de yaşlılıkta ve sigara tüketiminde daha riskli bir durum olan bu Koronavirüste korunmak için her yaş grubunun tedbirli ve temiz olması gerekir. Biz yetişkinlere göre çok daha hassas ve savunmasız olan çocuklara bu hastalığı kapasitelerine göre anlatmalı, temizliklerine dikkat etmenin ne kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır. Peki çocuklarda temizlik nasıl sağlanır? İşte çocukların kişisel temizliğinde el yıkarken anlatılması gereken aşamalar…

ÇOCUKLARA EL YIKAMA ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANDIRILIR?

Çeşitli hastalıkların görülmesine neden olan mikroplar, insanlara en kolay ellerden bulaşıyor. Özellikle de eğitim çağındaki bir çocuğun gününün neredeyse tamamını geçirdiği okullarda, kalabalığın getireceği mikropla enfeksiyon kapma ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle çocukların hastalıklardan korunabilmesi için ellerini doğru bir şekilde büyük bir önem taşıyor. Gündemde olan Koronavirüse karşı hijyene dikkat etmek ve elleri doğru bir şekilde yıkamak gerekir.

Peki çocuklara el yıkama nasıl öğretilir?

Çocuklarda kişisel temizliğin sağlanmasında da birinci derecede gelen el yıkama temizliği hastalıklara karşı korunmada oldukça etkilidir. Sağlık Bakanlığı Fahrettin Koca’nın koronavirüse karşı 14 gün kuralında belirtildiği gibi eller sık sık su ve sabunla en az 20 sn yıkanmalıdır. Çocuğunuza doğru bir şekilde nasıl elini yıkayabileceğini şu adımlarla anlatabilirsiniz:

1- Ellerini en az 20 saniye kadar sabunlu tutarak, bol su ile yıkamaları gerektiğini söyleyin.

2- Eller yıkanırken avuç içleri ve dışlarını, parmak aralarını, tırnakları ve el bileğini sıvazlayarak yıkanması gerektiğini anlatın.

3-Ellerini yıkadıktan sonra temiz bir havluyla ellerini kurulamasını söyleyin.

4- Çocuğunuzun boyu lavaboya uzanmaya yetmiyorsa ebeveyni olarak ona elverişli bir ortam sağlayın.

5- El yıkamanın hastalıklardan korunmak için ne kadar önemli olduğunu anlatın.

Tombul tombul yanakları ile öpmeye doyamadığımız bebekler ve çocukları bekleyen en büyük tehlike öpücük hastalığıdır. Direkt olarak fiziksel temas ile tükürük yoluyla bulaşabilen öpücük hastalığına karşı anne ve babalar dikkatli olmalıdır. Peki bebeklerde öpücük hastalığı nedir? Öpücük hastalığı belirtileri neler? Öpücük hastalığı tedavisi nedir? Bebeklerde ve çocuklarda öpücük hastalığı…

Bebeklerde ve çocuklarda masumiyetlerine karşılık içimizde oluşan sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu bize göre öpücüklerle ifade edilir. Fakat bize göre bir sevgi göstergesi olan bu masum öpücükler istemeden de olsa bebeklerde ya da çocuklarda bazı sıkıntıları beraberinde getirebiliyor. Özellikle de yeni doğan bebeği görmek için ev ziyaretinde bulunan kalabalık gruplu misafirlerin mis gibi cennet kokulu tertemiz ciltlerine öpücük kondurmak tıp dilinde ‘Enfeksiyöz Mononukleoz’ olarak bilinen bulaşıcı hastalığa yol açabilir. Hemen hemen her yaş grubunda meydana gelebilen ama daha çok  15-18 yaş civarında ve 5 yaşının altındaki çocuklarda görülen öpücük hastalığı, tüm anne ve babaların bilmesi gereken bir konudur. Yakın fiziksel temas hali, tükürük ve boğaz salgıları ile kolaylıkla bulaşabilen öpücük hastalığı tam olarak nedir, gelin beraber bakalım…

ÖPÜCÜK HASTALIĞI NEDİR? ÖPÜCÜK HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELER?

İçerisinde Epstein-Barr virüsünün bulunduğu bir bulaşıcı hastalık türü olan öpücük hastalığı en çok öpme esnasında tükürük yoluyla bulaşır. Öpücük hastalığının çocuğa ya da erişkine bulaşıp bulaşmadığını anlamanın en kolay yolu kanda yapılan bir test sayesinde öğrenilebilir. 2-4 hafta aralarında yavaş yavaş kendiliğinden iyileşen bu hastalıkta kişi birkaç ay sonra kendini bitkin hissedebilir. Yurtdışında yapılan araştırmalara göre, 5 yaşına gelen çocukların Epstein-Barr virüsüne yakalanma oranı yüzde 50 gibi yüksek bir oranda ilerliyor.

Çocukluk döneminde görülen öpücük hastalığında anne ve babaların bu durumdan şüphelenmeleri durumunda 2-4 hafta arasındaki kuluçka evresini beklemesi gerekir. Bu haftalardan sonra kendini göstermeye başlayacak olan öpücük hastalığı belirtileri ise şöyle:

Vücutta halsizlik ve yorgunluk 
Ateş
Boğaz ağrısı
Bademciklerde büyüme ve bazı yerlerde beyaz iltihaplanma
Tüm vücut lenf bezelerinde büyüme
Baş ağrısı
Dalakta büyüme ve karnın dalak tarafında dolgunluk hissi
Karaciğerde büyüme
Cilt döküntüsü.

BEBEKLERDE VE ÇOCUKLARDA ÖPÜCÜK HASTALIĞI NEDEN OLUR? ÖPÜCÜK HASTALIĞI BULAŞICI MI?

EBV adındaki bir vürüsün baskın olduğu öpücük hastalığında, virüs enfeksiyona yakalanan bir kimsenin ağız, kan gibi vücut sıvıları ile direkt olarak temas etmeleri sonucunda kişiden kişiye bulaşabilmektedir. Kış mevsimlerinde yaygın olarak görülen hapşırma, öksürme, öpme ya da öpücük hastalığındaki birinin başkasıyla yiyecek ya da içeceğini paylaşması virüsün kişiden kişiye geçmesine neden olabilir.

ÖPÜCÜK HASTALIĞI NASIL GEÇER? ÖPÜCÜK HASTALIĞINA DOĞAL YÖNTEMLER

1- ELMA SİRKESİ:

1 bardak kadar ılık suya 1 yemek kaşığı sirke ile 1 yemek kaşığı karbonat koyun. Ardından 1 tatlı kaşığı bal da ilave ettikten sonra günde 2 bardak tüketilebilir.

2- HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI:

İçerisindeki vitamin ve besin değerleri bakımından kıymetli olan Hindistan cevizi yağını katı bir şekilde yemek öpücük hastalığını daha erken atlatma imkanı sağlar.

3- SIVI TÜKETİMİ

Gün içerisinde bolca sıvı tüketerek hem sağlığınızı koruyabilir hem de iyileşmeyi hızlandırabilirsiniz.

ÖPÜCÜK HASTALIĞI TEDAVİSİ NEDİR?

Sadece öpücük hastalığına özel bir tedavi yöntemi olmayan bu rahatsızlıkta viral bir hastalık türü olduğundan bakteriyel enfeksiyon için antibiyotik işe yaramaz. Öpücük hastalığı bulaşan çocuk gününü hareketli geçirmemeli, bolca dinlenmeli, sıvı tüketimine önem vermelidir. Ateşlenme durumunda ateş düşürücü ilaç kullanılabilir.

5. hastalık olarak bilinen ”Tokatlanmış yanak sendromu” çocukluk çağında görülen yaygın bir bulaşıcı hastalığıdır. Yanaklarda tokat yemiş gibi kızarıklık ve vücutta döküntülerle beliren beşinci hastalık hakkında bilinmesi gerekenleri derledik. Bebeklik ve çocukluk dönemi hastalığı: Tokatlanmış yanak sendromu belirtileri ve tedavisi…

Tıp literatüründe ‘Beşinci hastalık’ olarak tanımlanıp halk arasında daha çok ‘Tokatlanmış yanak sendromu’ olarak geçen rahatsızlık çocukluk döneminde görülen hastalıklardan biridir. Kötü huylu olmayan, döküntülü, hafif aşamalı seyreden ve bulaşıcı bir özelliği bulunan beşinci hastalık, parvovirüsten kaynaklı ortaya çıkabilmektedir. Belirti olarak su çiçeğine benzer özellikler gösteren beşinci hastalıkta yani tokatlanmış yanak sendromunda ailelerin bilinçli olması önemli bir özellik taşır. Her hastalıkta olduğu gibi hangi belirtilerde ne yapılması gerektiğini bilmek o hastalığın daha kolay atlatılmasına yardımcı olur. Peki (Beşinci hastalık) Tokatlanmış yanak sendromu hakkında bilinmesi gerekenler neler? İşte cevabı…

TOKATLANMIŞ YANAK SENDROMUNUN BELİRTİLERİ

– İsminden de anlaşılacağı gibi yanağa tokat atmış gibi net, yoğun ve düzenli kızarıklıklar,

– Yanaklardan kol ve bacaklara sıçrayan kızarıklar,

– Daha sonra el ve ayak parmaklarından itibaren kalça ve gövdede döküntüler,

– Ateşlenmeyle beraber kaşınma, yorgunluk ve halsizlik,

– Baş ve boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi belirtiler beşinci hastalığın en önemli göstergeleridir.

Yukarıda bahsedilen belirtilerin işareti olan beşinci hastalık alerjik, ürtikeryal döküntülerle ya da başka döküntülü hastalıklarla ayırt edilemeyebiliyor. Bulaşma riski fazla olan bu hastalık döküntüler belirmeden önce de bulaşabilir. Tükürük ile damlacık ile yayılıp nefes yoluyla taşınan bu rahatsızlıkta aileler dikkatli olmalıdır.

KIZARIKLIKLAR KALICI DEĞİL…

Hastalıkla beraber ortaya çıkan kızarıklıklar 2-3 gün içerisinde kendiliğinden kaybolur ve genelde kaşıntılı olmaz. Baş kısmından başlayıp aşağıya doğru yayılan döküntüler en fazla 1 hafta sürüyor. Özellikle okul çağı dönemindeki çocuklarda görülen beşinci hastalık, bağışıklığı düşürüyor. Bu nedenle aile bireylerinin bilgili olması ve çocuğun gözlem altında olması önemlidir.

DÖKÜNTÜSÜZ DE BULAŞABİLİYOR…

Sadece döküntülerle ortaya çıkmayıp aynı zamanda hastalık, tükürük ve damlacık yoluyla da bulaşabiliyor. Döküntü sırasında suçiçeği ya da kızamık kadar yoğun bulaştırıcılık riski olmasa da her döküntülü hastalık gibi dikkatli olunmalıdır. 

ATEŞİN KONTROL ALTINDA OLMASI ÖNEMLİ!

Hastalığın genelde ön habercisi ateş olur. Özelikle beşinci hastalıkta döküntüyle birlikte ateş görülür ancak birkaç gün içerisinde hem döküntü hem ateş ortadan kalkar. Fakat daha sonra tekrar ateşlenme oluyorsa başka hastalıklarında habercisi olabileceği düşünülmeli.

TOKATLANMIŞ YANAK SENDROMU (BEŞİNCİ HASTALIK) NE KADAR SÜRER?

Belirtiler görüldükten 5-10 gün sonra rahatsızlık yavaş yavaş hafifler. Başlıca belirtisi yanaklarda kızarıklık olan rahatsızlık haftalar sonra bile banyodan, egzersizden, güneş ışığına maruz kaldıktan sonra yeniden görülebilir. Bu normal bir durumdur.

Ciddi bir rahatsızlık olmayan bu hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Çoğu zaman belirtilere yönelik tedavisi yapılır. Doktorun çocuğun döküntüleri fazla ve kaşınıyorsa bazı alerji ilaçları, ateşini düşürmek için parasetamoller verebilir.